AZ İŞLE ÇOK SEVAP ALMAK
İbn-i Abbâs radıyallâhü anhümâ şöyle anlattı: Biz, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ile birlikte bir yere gitmiştik. Bu sırada bir a‘râbî, devesiyle yaklaştı ve Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’i sordu. Ashâb-ı Kirâm ise onu alıkoydular. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), onu bırakmalarını söyleyince a‘râbî şöyle dedi:
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), İslâm’ı kendisine arz etti, o da kabul etti. Biz, hemen (tebrik için) onun etrafında toplandık. Bu sırada devesinin ayağı bir çukura takılınca, deve tökezledi ve a‘râbî, devesinden düşerek vefat etti.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular: “O, evinden sırf benim hidayetim ile hidayet bulmak ve benim sözlerimi işitmek için memleketinden, hayvanlarından ve mallarından vazgeçerek geldi. Üstelik bana gelirken yiyebileceği tek şey, yerdeki yeşillikler idi. Beni, hak olarak gönderen Allâh’a yemin ederim ki o, (söylediklerinde) sâdık idi.
Siz, az bir amelle çok ecir kazananları duydunuz mu? İşte bu zât, onlardandır. Hazret-i Allâh’ın, haklarında; ‘O kimseler ki iman etmişler ve imanlarını bir zulme bulaştırmamışlardır. İşte korkudan emin olmak, onlara aittir. Ve hidayete ermiş olanlar da onlardır.’ (En‘âm Sûresi, âyet 82) buyurduğu kimseleri işittiniz mi? İşte bu kimse, onlardandır. Beni, hak olarak gönderen Allâh’a yemin ederim ki daha toprağa ulaşmadan evvel, onun ağzı Cennet nimetleriyle dolacaktır. Kardeşinizi yıkayınız, kefenleyiniz ve namazını kılınız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder