... ABDULLAH İBNİ MES’UD R.A.’DEN: RESÛLÜLLAH EFENDİMİZE S.A.V. KISA BOYLU, UZUN SAKALLI BİRİ GELDİ. EFENDİMİZ ONA SUAL ETTİ: – İSMİN NEDİR? – HACVEB. – KAÇ YAŞINDASIN? – ÜÇ YÜZ OTUZ. – BİR ŞEY OKUYOR MUSUN? – BİR DEVE YÜKÜ KİTAP OKUDUM. – ALLAH İÇİN NE AMELİN VAR? – ALLAH RIZASI İÇİN ÜÇ YÜZ MESELE HALLETTİM. RESÛLÜLLAH S.A.V.: – SENİN GİBİSİ CENNETLİKTİR, BUYURDU. CEBRAİL A.S. GELİP: – YÂ RESÛLALLAH! BU KİMSE CEHENNEME GİDECEK. ÜÇ GÜN ÖMRÜ KALDI; YARIM DİRHEM ZEKÂT BORCU VAR, DEDİ. RESÛLÜLLAH S.A.V. DURUMU KENDİSİNE BİLDİRDİ. ADAM: –“UNUTMUŞUM YÂ RESÛLALLAH! ŞU YARIM DİRHEM, ZEKÂT BORCUM, ŞU YÜZ DİRHEMİ DE SADAKA OLARAK FUKARÂYA DAĞITINIZ, DİYE TAKDİM ETTİ. ADAM ÜÇ GÜN SONRA VEFAT ETTİ. EBÛ BEKİR R.A., YIKADI, KEFENLEDİ. CENAZEYİ GÖTÜRÜRLERKEN RESÛLÜLLAH S.A.V. AYAKKABILARINI ÇIKARIP CENAZENİN ÖNÜNDE YÜRÜDÜ. SONRA BAŞINI AÇTI. KABRE KONULDUĞUNDA, TEBESSÜM EDİP OMUZLARINDAN RİDASINI ALDI. SAHÂBE-İ KİRAM SORDULAR: – YÂ RESÛLALLAH! NİYE YALIN AYAK YÜRÜDÜNÜZ? – KIRK BİN MELEK GÖNDERİLDİ. ONLARIN KANDINA BASMAYAYIM DİYE. – NİÇİN BAŞ AÇIK DURDUNUZ? – YETMİŞ BİN MELEK YAĞMUR YAĞAR GİBİ RAHMET YAĞDIRDI, İSTİFADE ETMEK İÇİN BAŞIMI AÇTIM. – NİÇİN RİDÂNIZI ÇIKARIP TEBESSÜM BUYURDUNUZ.? – CENNETTEN HÛRİLER GELMİŞ, HEPSİ DE EVLENMEK MURAT EDİYORLAR. HER BİRİNE HACVEB’İ GÖSTERİP “SEN ONUN İÇİNSİN” DEDİM. ONLAR DA KABUL ETTİLER, TEBESSÜM ETTİM, BUYURDU. (MEV’İZA-İ HASENE S. 126)