29 Mayıs 2023 Pazartesi

İslamiyet insanlardan iki şey ister

 ***İslamiyet insanlardan iki şey ister


Sual: Aklını dinde ölçü kabul eden bir genç, (Şu neden farz, şu neden günah? Bunların hikmetini, sebebini bilmeden kabul etmem, körü körüne inanmam) diyor. Böyle söylemek caiz midir?

CEVAP

Caiz değildir. Dinin emir ve yasaklarının hikmeti anlaşılmasa da Allah`ın emri olduğu için, hiç tereddütsüz kabul etmek, beğenmek şarttır. İslam âlimlerinin en büyüklerinden olan Hüccet-ül-İslam unvanına sahip İmam-ı Gazali hazretlerinin İhya`da ve İmam-ı Süyuti hazretlerinin Cami-us-sagîr`de bildirdiği hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

(Ahir zamanda değişik inançlar çıkınca, koca karı gibi inanın.) [Nesai, Deylemi]


Bu hadis-i şerif kocakarı gibi bâtıl şeylere körü körüne inanın demek değildir. Allah ve resulünün bildirdiklerine aklın almasa da, ispat edemesen de, inanın demektir. Cennet, Cehennem, Sırat köprüsü ve ahiret hayatı akıl ile mantık ile ispat edilemez. Mutezile aklı almadığı için sırat köprüsünü, miracı ve benzeri olayları inkâr etmiştir. Şimdi bile bir çok Müslüman inanamayıp mürted olurken, o zaman müşrikler, bu bir çılgınlık derken, Hazret-i Ebu Bekir, (O söylediyse doğrudur) diyerek imanın zirvesine çıkmıştır. Görmeden, aklını Peygambere tâbi kılarak, bir anda Miraca gidip geldiğine inanarak Resulullahı tasdik etmesi imanını yükseltmiştir.

Din nakle dayanır. Aklı dinde ölçü almamalıdır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Dini aklı ile ölçen kadar zararlı kimse yoktur.) [Taberani]

Sual: Zor bir durumdan kurtulunca (Allah bizi kurtardı) manasına (Allah yüzümüze baktı) ifadesi kullanmanın mahzuru var mıdır?

CEVAP

Mahzur yoktur.

Sual: Hasbelkader bu işin başına geldim dedim, böyle söylemek küfür olur mu?

CEVAP

Böyle söylemekte mahzur yoktur. Kelime olarak hasbel kader, kader icabı demektir. Yani Allah böyle takdir etmiş, biz de buraya geldik demektir. Türkçe`de bir başka anlamı da, (Biz bu işe layık falan değiliz, ama, Allahü teâlâ böyle takdir buyurduğu [ihsan ettiği] için geldik) demektir.

Sual: Allah`ın sıfatlarını teker teker saymasını bilmeyene kâfir denir mi?

CEVAP

Sıfatları sayamayıp ama anlamlarını bilirse kâfir olmaz. Mesela Allahü teâlânın her şeyi yarattığını, her şeyi bildiğini, işittiğini, gördüğünü v.s. bilen kimse Allah`ın sıfatlarını biliyor demektir.


Sual: Müslüman olmayan bir insana, yaptığı iyilik karşısında “Allah hidayet versin” diye dua edilir mi?

CEVAP

İyilik yapmadan da o şekilde dua etmekte mahzur yoktur.


Sual: Haramlarda sebep aranır mı?

CEVAP

Haramlarda sebep aranmaz. Besmelesiz kesilen kuzu etini de yemek haramdır. Besmele ile de kesilse domuz eti haramdır. Sebebi şu veya bu değildir. Allahü teâlâ haram ettiği için haramdır.

Sual: (Görmediğim şeye iman etmeyi aklım almıyor, dindeki şeylerden ruhum sıkılıyor) diyen arkadaşıma ne cevap vereyim?

CEVAP

Almayan aklını ve sıkılan ruhunu göstermesini isteyin, niye almadığına, niye sıkıldığına bakalım.

Sual: Tevbe kapısı ne zamana kadar açıktır?

CEVAP

Güneş batıdan doğmadan önce iman etmek şarttır. Kıyametin büyük alametlerinden birisi de, güneş batıdan doğacaktır. Bunu gören bütün insanlar, iman edecekler. Fakat bu imanları kabul olmayacaktır. Çünkü artık tevbe kapısı kapanmış olur. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Tevbe kapısı açıktır. Güneş garbdan doğuncaya kadar kapanmaz.) [Taberani]


Bugünkü insanlar için ise, tevbe kapısı her zaman açıktır. Son nefese kadar tevbeler kabul edilir. Can boğaza gelmeden iman etmek şarttır. Ölürken, ahiret hallerini gördükten sonra kâfirin imanı muteber olmaz. Fakat o anda da, müslümanın günahlardan tevbesi kabul olur.

Sual: Bir ingiliz arkadaşım var. Müslüman olmuş, namaz kılıyormuş ama, hiç kimseye söylememiş. İngilizler müslüman olduğunu duyarsa, iyi gözle bakmayacaklarını söylüyor. Kitaplarda okumuş, kalb ile tasdik, dil ile ikrar etmek gerekiyor, şimdi ben kaç kişinin yanında müslümanlığımı ikrar etmem gerekir diyor. İkrar etmeden veya edemeden ölsem müslüman sayılmaz mıyım diyor.

CEVAP

Evet iman etmek için kalb ile tasdik dil ile de ikrar gerekir. Ancak, onun dil ile başkalarına ikrar etmesi gerekmez. İslam ülkesinde ikrar etmesi gerekir ki, müslüman olarak bilinsin ve müslümanlara yapılan muamele ona yapılsın ve müslüman mezarlığına defnedilsin.

Sual: Mecusi`nin biri Ramazan ayında çocuğuna dışarıda yemek yedirtmiyor, müslümanlara saygılı davranıyor ve son nefeste imanla ölüyor. Dini yazılarda ise namaz kılmayan müslümanın imanla ölmesinin zor olduğu, yani imanının tehlikede olduğu yazıyor. O müslümanken bile kâfir ölebiliyor da kâfir nasıl müslüman ölebilir?

CEVAP

İslamiyet insanlardan iki şey ister. Birincisi ne bildirilmişse hepsine olduğu gibi iman etmek. İkincisi bu iman ettiklerine hürmet edip, saygı göstermek, hepsini beğenmek. Bunlar imanla ilgilidir. Yapıp yapmamak ise günah ve sevap ile ilgilidir. Bahsettiğiniz örnekte üstelik bir mecusinin yani ateşe tapanın oruca, müslümanların ibadetine hürmeti, saygısı, onun müslüman olmasına vesile olabilir ki olmuştur da. Buna benzer olaylar çok olmuştur.

Fakat bir müslümanın senelerce namaz kılmaması, diğer haramları işlemesi, bunları yaptığı veya yapmadığı için değil, iman ettiği hususlara saygıyı, hürmeti azaltacağı, hatta yok edebileceği için küfre düşme tehlikesi çok fazladır. Namaz dinin direğidir buyuruluyor. Namaz insanı elbette kötülüklerden alıkoyar buyuruluyor. Kendisini koruyucu namazı niyazı yok. Üstelik laf olsun diye, gevezelikle saygıyı hürmeti kaybedenler ise çoktur. Bu yüzden, ikisi çok farklıdır.

Birbirine karıştırmamak lazımdır.

Kâfir bir kelime-i şahadet söylerse hemen müslüman olur, bütün günahları affolur, fakat namaz kılmayan müslüman, yukarıda açıklamaya çalıştığımız sebepler yüzünden tehlikededir.

Sual: Tecdid-i iman tam olarak nasıl yapılır?

CEVAP

O işten pişman olmak ve kelime-i şehadet getirmekle olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder