30 Mayıs 2023 Salı

NAMAZ KILMAMA'NIN CEZÂSI Namaz kılmamanın cezası, hem dünyâda verilir hem de âhirette, Namaz kılmak en büyük ibâdettir." Bu yüzden de namaz kılmayana en büyük cezalar verilir. Bu makaledeki amacımız namazdan korkutmak değil, bilakis namazın ne kadar ehemmiyetli bir ibadet olduğunu hatırlatmak ve namaz kılmaya teşvik etmektir.


Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki:
“Kasten namaz kılmayanın diğer amellerini Allâh-ü teâlâ (c.c.) kabul etmez. Tevbe edinceye kadar da Allâh’ın (c.c.) himayesinden uzak olur.” (İsfehani)
Namaz Kılmayanın Başına Gelecekler
Sabah namazı kılmayan kişilerin, yüzlerinde nur olmaz.
Öğle namazı kılmayan kişilerin, malından- mülkünden, rızkından bereket kaldırılır.
İkindi namazı kılmayan kişilerin, bedeninde sağlık olmaz, vücudunda kuvvet kalmaz.
Akşam namazını kılmayan kişiler, çoluk- çocuğunun hayrını görmez.
Yatsı namazını kılmayan kişiler, uykularında rahat yüzü görmez."
"Namaz kılmayan kişilerin dünyâdaki cezasından biri de ömürlerinin kısa olmasıdır.
İşledikleri hiçbir amele sevap verilmez. Âhirette önce namaz ibâdeti sorulur. Eğer kişi dünyâda namaz kıldıysa diğer amellerine bakılır. Şayet namaz kılmamışsa diğer amellerine hiç bakılmaz.
Namaz kılmayanların cezalarından biri de duâlarının Allah (c.c.) katına hiç çıkmamasıdır.
Sâlih kişilerin ettiği duâlardan nasibini alamaz.
Namaz kılmayan kişiler ölürken aç ve susamış olarak ölür ve zelil olur."
Allah (c.c.) kabirlerini öyle daraltır ki kaburgaları birbirine geçer.
Namaz kılmayanların cezalarından biri de kabirlerinde ateşin yanmasıdır.
Allah (c.c.) namaz kılmayanların kabirlerine bir yılan musallat eder ki, o yılan kıyâmete kadar azap eder.
Allah (c.c.) ona öyle bir azapla bakar ki yüzlerinin eti eriyip gider.
Allah (c.c.) namaz kılmayanların en küçük günahlarından bile hesâba çeker ki günahlarının hesabını veremez. Allah hiçbir günahını bağışlamaz.
Hz. Ali (r.a.) bildirdiği bir hadîs-i şerîfe göre:
“Bir kimse hafife alsa namazını Allâh-ü Teâlâ o kimseyi on beş bela ile cezalandırır:
Sâliha ve sâlih kişilerin defterinden silinir.
Hayatından bereket kaldırılır.
Rızkının bereketi kaldırılır.
Bir hayır hasenatta bulunsa da o kabul edilmez.
Duâsı kabul edilmez.
Sâlihin duâsından nasibini alamaz. Kendisi namaz kılsa milyarlarca Müslümanın duâsını alır.
Ölürken ateş içinde kalır, su bile içemez.
Ölümü ansızın olur, tevbe edecek zamanı olmaz.
Ölürken üzerine büyük ağırlık gelir.
Kabir onu sıkar.
Kabirde zulmette kalır.
Münker ve Nekîr’in suâllerinde kusurlu kalır.
Kabirden kalktığında Allâh-ü Teâlâ (c.c.) ondan razı kalmaz.
Hesâbı şiddetli olur.
Cehenneme sevk olunur.”
Namaz kılmamanın kişiye hem dünyâda hem de ukbada zararları oldukça fazladır. Namaz kıldığı taktirde dünya hayatı düzene giren, gerçek saadeti yakalayan, ölünce de âhirette Allâh’ın (c.c.) büyük mükâfatlarına ulaşan, Cehennem azâbından korunun Cennete konan insan bir günün 24 saatinden sadece bir saatini namaza ayırarak hem tüm bu kötülüklerden emin olurken hem de Allâh’ın (c.c.) lütfettiği güzelliklere ulaşabilir.
Namaz kılarken de huşu içinde kılınmalı. Çünkü kişi Allâh’a (c.c.) en yakın olduğu özel bir andır namaz kıldığı an. Allâh’ın (c.c.) yanındaymış gibi tevâzu ve huşu içinde kılınan namaz kişiyi tüm kötülüklerden korur. Yoksa sadece görev yerine gelsin diye tadil-i erkana uymadan kelimeleri yutarak olunan Kur’an’la hızlı hızlı kılınan namazın kişiye hiçbir faydası da yoktur. Özensiz ve lakayıt bir şekilde kılınan namaz ahirette kişinin yüzüne atılacak ve kabul edilmeyecektir."
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
Kasten mazeretsiz namaz kılmayanın diğer amellerini Allâhü Teâlâ kabul etmez. Tevbe edinceye kadar da Allâh’ın himâyesinden uzak olur." (İsfehani)
"Beş vakit namazı terk eden, Allâhü Teâlâ'nın hıfz ve emanından mahrum olur." (İbn-i Mâce)
"Namaz kılmayanın Müslümanlığı, abdest almayanın namazı yoktur." (Bezzar)
Îmân ile küfür arasındaki fark, namazı kılıp kılmamaktır." (Tirmizî)
"Namaz, îmânın başı ve Cehennemden kurtarıcıdır." (Miftâh-ul-Cennet)
Namazın önemi çok büyüktür.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
"Namazın dindeki yeri, başın vücuttaki yeri gibidir." (Taberânî)
"Kıyâmette kulun ilk sorguya çekileceği ibâdet, namazdır. Namazı düzgün ise, diğer amelleri kabul edilir. Namazı düzgün değilse, hiçbir ameli kabul edilmez." (Taberânî)
"Namazı doğru kılanın, ağaçtan yaprakların döküldüğü gibi günahları dökülür." (İ.Ahmed)
"Allâhü Teâlâ buyuruyor ki:
"Söz veriyorum ki, namazlarını vaktinde, doğru olarak kılana azap etmem, onu sorgu-suâle çekmeden Cennete koyarım." (Hâkim)
"Her Peygamberin ümmetine son nefeste vasiyeti namazdır." (Gunye)
Namaz kılmak böyle büyük bir ibadet olduğu için terk edilmesi de çok büyük günahtır. Hanbeli’de namazı terk eden küfre düştüğü için, Şafii ve Maliki’de büyük günah işlediği için ceza olarak katli gerektiği fıkıh kitaplarında yazılıdır.
Hadîs-i şerîflerde buyuruldu ki:
"Namaz dinin direğidir, terk eden dinini yıkmış olur." (Beyhakî)
"Namaz kılmayanın dini yoktur." (İbni Nasr)
"Namaz kılan, kıyâmette kurtulacak, kılmayan perişan olur." (Taberânî)
"Namaz kılmayan, kıyâmette, Allâhü Teâlâ'yı kızgın olarak bulur." (Bezzar)
"Namazı kasten bırakanın ibâdetleri kabul olmaz ve namaza başlayana kadar Allâhü Tâlâ'nın himâyesinden uzak kalır." (Ebû Nuaym)
"Bizimle kâfir arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur." (Nesâi)
Namaz kılmayanın hâli
Sual: (Namaz kılmayanın İslâm’dan nasibi yoktur) sözü, namaz kılmayana kâfir demek olur ki, bu da Ehl-i sünnet itikadına aykırı değil midir? İbâdet etmeyene kâfir denir mi?
CEVAP:
Bu söz Hadîs-i şeriftir, çeşitli hadis kitaplarında vardır. Bunun gibi namaz kılmamanın küfür olduğunu bildiren Hadîs-i şerîfler çoktur. Birkaçı şöyledir: "Namazı kasten terk eden kâfirdir." (Taberânî)
"Namaz kılmayanın dini yoktur." (İbn-i Nasr)
"Namaz kılmayanın Müslümanlığı yoktur." (Bezzar)
"Bizimle kâfirlik arasındaki fark namazdır. Namazı terk eden kâfir olur." (Nesaî)
Îmân, namaz demektir. Namazı itinayla, vaktine ve diğer şartlarına riayet ederek kılan, mü'mindir." (İbn-i Neccar)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder