Bunu duyunca beni bir ağlama aldı. Mendilim de yoktu… Birinden aldım… Sonra katladım geri verdim almadı “koy cebine” dedi. "Şerafettin Tübü/

 "Silistreli Süleyman Hilmi Tunahan Efendi’nin çok elini öptüm. Uzun boylu heybetli bir zattı. Osmanlı hanedanına benziyordu. O “aziz olun” diye çok dua ederdi. Beyazıt’ta Süleymaniye’de, diğer merkez camilerde vaaz ederdi. Ben onun vaazlarını hiç kaçırmazdım.

İlk defa onu Beyazıt’ta dinledim, o gün çok ağladım… Çıktı kürsüye, tabi her halinden belliydi ne olduğu… Diyanet o yıllarda ona karşıydı. Müftüler, hocalar onunla pek araları yoktu. O kürsüye çıkınca hocalar öyle bağıra bağıra Kur’an okumaya başladılar ki göreceksin…

Köşelerden nasıl bağıra bağıra okuyorlar. Konuşturmak istemiyorlardı, protesto ediyorlardı yani… Ben o zamanlar gençtim, sinir oldum onlara… Bir işaret gelse gidip boyunlarına binecektim…

Onun sevenleri de çok kızmıştı o gün… Mübarek Süleyman Efendi kürsüden ellerini kaldırarak; “Hafız kardeşlerden Allah razı olsun, ben size dua ediyorum” deyince onlar da sustular. Sonra sohbete başladı.

Dedi ki: “Eskiden böyle pazar sepetleri vardı, hem içinden ekmek dökülmezdi, hem de içindekini yetim görmezdi. Şimdi delikli torbalar çıkmış; fileler, hem ekmeğin ufağı yere dökülüyor hem de yetim görüyor onu tüh benim babam olsaydı bana da alırdı ondan diyor.”

Bunu duyunca beni bir ağlama aldı. Mendilim de yoktu… Birinden aldım… Sonra katladım geri verdim almadı “koy cebine” dedi.

"Şerafettin Tübü/

Süleyman Hilmi Tunahan Hazretleri hem bir mutasavvıftır, hem de Kur’an eğitiminin yasak olduğu yıllarda, tedrisata ara vermeyen, gizli gizli talebe yetiştiren ulu hocalardandır. Kimi zaman evine hizmetçi süsü vererek girip çıkan talebelerine ders okutmuş, kimi zaman da ders okutabilmek için tren kompartımanında talebeleri ile yolculuk yapmıştır. O çileli dönemde Kur’an neslini yetiştirme gayretlerinden dolayı her zaman hayırla yadedilmeye devam edecektir. Alvarlı Efe’nin talebesi Erzurumlu Şerafettin Tübü amcanın bu hatırasından öğrendiğimiz kadarı ile ileriki dönemlerde diyanet mensupları ile Süleyman Efendi talebeleri arasında bir çekişme olduğu anlaşılmaktadır. Tarihin her döneminde Müslümanlar arasında böylesi çekişmeler istenmese de hep vuku bulmuştur. Yine bu hatıradan öğrendiğimize göre Süleyman Efendi Hazretleri kendisini protesto eden hafızları güzel bir üslup ile yumuşatmış ve müspet hareketi ile ortamın gerilmesine engel olmuştur. Bu hatıradaki diğer bir detay Süleyman Efendi’nin delikli pazar filelerine yaptığı eleştiridir ki bu konudaki sözleri ile cemaate çok güzel bir hassasiyet aşılamaktadır.

"Rabbim Müslüman bakış açısını ortaya koyan ve her meselede Müslümanca düşünmeyi öğreten Ustazımız Süleyman Efendi Hazretleri gibi mürebbileri bu ümmete tekrar nasip eylesin.