16 Ekim 2023 Pazartesi

............ Şeyh Ahmede’l-Havvas şöyle anlatıyor: Ölmüş bir yakınımı bizzat kendi elimle kabre indirdim. Bir de ne göreyim! Daha önce ölmüş olup, kabre konan birisi ayakta dikiliyor. Gayr-i ihtariyi elimdeki balta ile vurup, ayaklarını kırdım ve onu yere çökerttim. Ama çok korkmuştum. Bu korku içinde gece yatmıştım ki rüyamda aynı adamı gördüm. Bana şöyle dedi: “Bana yaptığın iyilikten dolayı, Allah sana hayırlar ihsan etsin. Çünki sen ayağımı kırarak bana oturma imkanı sağladın. 40 yıldır Huzurullah’ta ayakta durmaya mahkum idim. Ben de; bunun sebebi ne idi, günahın nedir dedim. “Bir gün zâlim bir hakimin sofrasına oturup, onun yemeğini yemiştim!” dedi. (Levakihu’l-Envar, S. 1018.)

 ........Biz Hazreti Üstazımızı ne zaman tanıyacağız?


......Biz Üstazımız’ın kim olduğunu, ne büyük bir veli olduğunu, gözümüz kapandığı zaman teneşir tahtasında tanıyacağız. Musalla taşında tanıyacağız. Eyvah eyvah diyeceğiz. Allah bize, kime evlat olmayı nasip etmişte tembel tembel yatmışız. Koltuğa çakıla kalmışız. Üstazımız’a layık evlatlar olamamışız. Onun kadri kıymetini bilememişiz. Onun izini takip edememişiz. Eyvah ben şimdi ne yapacağım? O İnsan’ı Kamil’den nasıl imdat isteyeceğim. Nasıl şefaat isteyeceğim. Eyvah diyeceğiz ama iş işten geçmiş olacak.  
.......İş işten geçmeden bunları bilelim. Silkinelim, ayağa kalkalım. Üstazımız’ın izini takip edelim. Her birimiz bir Süleyman olalım. Delicesine bu dine hizmet etmek için geceleri gündüze katalım. Dağları bile delmeye azimli olalım. Hazreti Üstazımız, geleceğini Rasulüllah Efendimizin; müjdelediği İnsanı Kâmildir. Üstazımız; Mübarek Kudûmünü, Vücûdunu, Zuhûrunu, geleceğini, Rasulüllah Efendimizin müjdelediği İnsan-ı Kâmil’dir, Mehdîyi Âli Rasül’dür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder