26 Ocak 2024 Cuma

 🔴 •  Bir velinin derecesi ne kadar büyükse, o derecede sırrı vardır, hali gizlidir. Bir veli, ne kadar sık keramet gösteriyorsa, derecesi o kadar düşüktür. Velilerin kalpleri, sırların mezarlığıdır. Sırlarını tutamayanlar, kalplerine gömemeyenler, yüksek makamlara çıkamayanlardır. Bu nedenle de insanlar arasında renk verirler, tanınırlar, meşhur olurlar ki derecesi böyle düşük olanlar ticareti, alış verişi, dünyanın meşru işlerini de terk ederler, uzlete çekilirler. Oysa derecesi ali/yüce olanlar, bunu da yapmazlar. İnsanlar arasında yaşar giderler, çok kimseler onların derecelerini anlamaz. Hatta çoğunun veli olduğu bile düşünülmez.


🔴 •  İşte Yunus ve Mevlana gibi olanların vahdeti vahdette araması demek, Allah'ı, insanların arasından kaçmakta, uzlete çekilmekte, dünyayı terk etmekte aramak, bulmak demek. Oysa izah ettiğim gibi asıl maharet, vahdeti kesrette yani Allah'ı insanların arasında iken, ticaretle, eğitimle, ziraat ile, bir sanat ile meşgul iken bulmak ve dahi bunu fark ettirmemektir. İşte Nakşi tarikatının temel düsturlarından biri budur ve bunun için Nakşilerin yanında, diğer hak tarikatların mensupları, tasavvuf çocuğu olarak kalırlardı.
•  Bir büyük veli de "Bu yolda öyleleri var ki, nehirleri içerler de geğirmezler bile" demiştir. Lakin derecesi çok düşük olanlar, birkaç bardak içince sarhoş olurlar, Leyla olurlar, çok renk verirler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder