9 Ocak 2024 Salı

YEMEKTE DÖRT ŞEY FARZDIR Denilir ki, yemekte dört şey farzdır: 1- Ancak helâlden yemek, 2- O nimetin Hazret-i Allah'dan olduğunu bilmek, 3- Yediklerine râzî olmak, 4- Hazret-i Allah'a asla isyan etmemektir; bu yemeğin kuvveti kendisinde olduğu müddetçe (o gıdanın kuvvetiyle günah işlememektir.) YEMEKTE DÖRT ŞEY SÜNNETTİR 1- Yemeğin başında besmele çekmek, 2- Yemeğin sonunda Hazret-i Allah'a hamd etmek, 3- Yemekten önce ellerini yıkamak ve yemekten sonra ellerini ve ağzını yıkamak, 4-Yemekte otururken (eğer yer sofrasında ise) oturma esnasında, sol ayağını yere koyup sağ ayağını dikmektir. YEMEĞİN EDEPLERİ DÖRTTÜR Yemekte dört şey edeplerdendir: 1- Kendi önüne gelen taraftan yemek, 2- Lokmalarını küçük yapmak, 3- Yemekleri tam çiğnemek, 4- Yemek esnasında başkasının lokmalarına (ve ağzına) bakmamaktır. YEMEKTE ŞİFÂ İki şey şifâdır: 1- Sofraya dökülen ekmek kırıntılarını yemek, 2- Tabağı sünnet etmek. YEMEKTE MEKRUH OLAN ŞEYLER Yemekte iki şey mekruhtur: 1- Yemeği koklamak, 2- Yemeğe üflemektir. SICAK YEMEK Yemeği sıcak olarak yememelidir. Ta ki yemeği soğutup öyle yemelidir. Muhakkak ki yemeğin lezzeti sıcaklıkta ve bereketi de soğuk (ılık) olmasındadır. AKILLI KİŞİNİN İŞİ Hazret-i Allah'ın rızâsını talep etmek için çalışan akıllı kişiye düşen vazife: 1- Helal gıda tahsil etmeli, 2- Nimet ve fazileti veren Hazret-i Allah'a çok şükretmeli, 3- (Ve asla unutmamalı ki) Hazret-i Allah'ın kulun üzerinde zahirî ve bâtinî bir çok nimetleri, gizli ve aşikâr bir çok lütufları bulunmaktadır. İsmâil Hakkı Bursevî, Ruhu’l-Beyan Tefsîri


 










RECEB-İ ŞERÎF, ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN AYIDIR
“Eşhüru hurum”dan (haram aylardan) olan Receb-i şerîf ayı, Şehrullah yani Allâhü Teâlâ’nın ayıdır. Bu aya oruçlu girmeli ve bu ayda çokça ilticâ etmelidir. Receb ayının birinci günü oruç tutanlara 3 senelik, ikinci günü oruç tutanlara 2 senelik, üçüncü günü oruç tutanlara ise 1 senelik nâfile oruç sevabı verilir. Üçüncü günden sonraki her gün için birer ay, oruç sevabı verilir.
Bu ay, Cenâb-ı Hakk’a mahsus bir ay olduğu için Zât-ı İlâhî’yi bildiren İhlâs Sûresi’ni çokça okumak lâzımdır. Bilhâssa bu aya hürmet olarak, günde 11 defa İhlâs-ı şerîf okumalı, tevhîd, istiğfâr ve salevât-ı şerîfeyi ihmal etmemelidir.
Bu ayın ilk gecesi, bir tesbîh namazı kılınması tavsiye olunur. Ayrıca Receb-i şerîfin ilk on gününde kılınması tavsiye olunan on rekâtlık namaz da kılınabilir. Önümüzdeki günlerde bu namazların kılınış şekli anlatılacaktır.
Receb-i şerîf ayında her gün, -başında ve sonunda 7’şer Fâtiha-i şerîfe ile birlikte- 100 İhlâs-ı şerîf okumak da çok sevaptır. Bu ayda, mümkün olduğu kadar Hatm-i Enbiyâ yapılmalı ve oruç tutulmalıdır. Bu orucu 13, 14 ve 15’inci günlerinde tutanlar, eyyâm-ı biyzda oruç tutma sünnetini de yerine getirdiklerinden, nice hastalıklardan şifâ bulurlar.
Muhakkak Receb-i şerîf ayı, hayır ve bereket aylarının anahtarıdır. Receb-i şerîf ayı ziraatin ekileceği, Şâbân-ı şerîf ayı sulanacağı, Ramazân-ı şerîf ise ziraatin hasat edileceği aydır. Sene, ağaç gibidir. Receb-i şerîf ayı, yaprak açma zamanı, Şâbân-ı şerîf ayı, tomurcuk zamanı, Ramazân-ı şerîf, meyve verme zamanıdır. Müminler de bu meyveleri toplarlar. Öyleyse bu ayların hakkına riâyet etmeli, ibadetlerle ihyâ etmeli ve günahlardan sakınmalıdır.
RECEB AYI İCTİMÂI, RU’YET VE BAŞLANGICI
Hicrî-Kamerî 1445 Receb ayı ictimâı 11 Ocak Perşembe Türkiye saati ile 14.57’dedir. Ru’yet 12 Ocak Cuma Türkiye saati ile 01.57’dedir. Hilâl, ilk olarak Güney Amerika Kıtası’ndan itibaren batı taraflara doğru görülmeye başlayacaktır. (Hayat Rehberi)
12 Ocak Cuma günü de Receb-i şerîf ayının 1. günüdür.
قَالَ النَّبِىُّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: صَوْمُ أَوَّلِ يَوْمٍ مِنْ رَجَبَ كَفَّارَةُ ثَلَاثِ سِنِينَ وَالثَّانِي كَفَّارَةُ سَنَتَيْنِ وَالثَّالِثُ كَفَّارَةُ سَنَةٍ ثُمَّ كُلُّ يَوْمٍ شَهْرًا. (الجامع الصغير)
Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:
“Receb ayının birinci günü oruç tutmak, üç senelik (günahlara) keffârettir, ikinci günü oruç tutmak, iki senelik, üçüncü günü oruç tutmak, bir senelik, sonra her bir gün oruç tutmak ise bir aylık (günahlara) keffârettir.” (Süyûtî, el-Câmiu's-Sağîr)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder