İnek işi hikaye, ancak sokak köpekleri hem ekosisteme, hem doğadaki besin zincirine ve hemde insanlığa çok büyük tehdit oluşturuyor!
“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
- Ana Sayfa
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- blogtaki Tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın saygılar hepinize
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.
- Ayasofya Mozaikleri ne zaman sıvayla kapatıldı?
- Sohbet Bahçesi
- hadislerim
- guzel bilgiler. Bir de farz namazlardan sonra 14 defa ya vehhab okunur.
- Şeyh Edebali
- Mektubat-ı Şerif
- Genel Fıkhî Konular Zekat Namaz Oruç Hac
- CENNET NİMETLERİNİN EN GÜZELİ
31 Mart 2023 Cuma
Bir gün Sultan Dördüncü Murad'a gelip, subaşılardan (polis) birinin halktan rüşvet aldığını, bildirdiler. Padişah hemen bir müfettiş görevlendirdi
Bir gün Sultan Dördüncü Murad'a gelip, subaşılardan (polis) birinin halktan rüşvet aldığını, bildirdiler.
Padişah hemen bir müfettiş görevlendirdi
ve şikâyeti araştırmasını emretti.
Müfettiş tam bir ay adamı takip ettiği halde suçüstü yakalayamadı.
Gelip durumu Padişah'a arzetti:
— Padişahım, zannedersem halk yanılıyor, şikâyet edilen subaşının rüşvet aldığına dair bir işarete rastlamadım.
Padişah kaşlarını çattı:
— Benim halkım yanılmaz, dedi, ama sende feraset yoktur.
— Feraset de ne ola ki Padişahım? Şöyle cevap verdi:
— Peygamber Efendimiz (sas) buyuruyor ki:
"Mü'minin ferasetinden sakının.
Çünkü o Allah'ın nuruyla bakar."
Feraset üstün zekâ. üstün kabiliyettir, anlayıştır. Hadi git...
Müfettişi gönderdikten sonra rüşvet aldığı iddia edilen subasını huzuruna çağırttı.
Ona bir kese uzattı.
— Bunu al, sabah namazında Ayasofya Câmii'ne git, top kandilinin altında seni bekleyen fakire ver.
Adam keseyi aldı, kuşağının arasına koydu
ve izin isteyip Padişahın huzurundan ayrıldı.
Ve sabah namazında Ayasofya Camii'ne gitti... Padişah'ın söylediği yerde kendisini bekleyen dilenci kılıklı adama keseyi uzattı:
Adam keseyi aldı.
— Allah Padişahımıza ve devletimize zeval vermesin, diye dua ederek koynuna attı.
Subaşı gittikten sonra keseyi koynundan çıkarıp saydı. Yalnızca beş altın vardı.
Ertesi gün öğle üzeri halk rüşvetçi subaşının padişah tarafından yakalanıp cezalandırıldığı haberiyle bayram ediyordu.
Bir belâdan kurtulmuşlardı.
Müfettiş işi merak etti.
Kendisi bir ay peşinde dolaştığı halde adamı yakalayamamıştı da,
padişah bir gece içinde bunu nasıl başarmıştı? Huzuruna çıkıp sorunca Padişah:
— Feraset dediğim budur işte. dedi.
Adama verdiğim kesede elli altın vardı.
Ama camide bekleyen fakire sadece beş altın verdi.
Demek kırk beş altını kendi cebine attı.
Böylece haram yediği anlaşıldı.
— Padişahım, kesede beş altın olduğunu nereden bildiniz?
Dördüncü Murad güldü:
— Camideki dilenci bendim.
Bir suçluyu yakalamak için yapmayacağım yoktur. Çünkü ben Allah'tan korkarım.
Müfettiş, Padişahın ellerini minnetle öptükten sonra:
— Ferasetin ne demek olduğunu anladım, diye mırıldandı...!!!
*YEMEK YAPANLAR DA, YEMEK YİYENLER DE HEPİMİZ BU YAZIYI OKUYALIM...!* ```Bir keresinde Allahü Teala'nın Büyük Evliyalarından Şah-ı Nakşibend (ks), Gadyut denilen bir beldeye gitti.```
*YEMEK YAPANLAR DA, YEMEK YİYENLER DE HEPİMİZ BU YAZIYI OKUYALIM...!*
```Bir keresinde Allahü Teala'nın Büyük Evliyalarından Şah-ı Nakşibend (ks),
Gadyut denilen bir beldeye gitti.```
Bu Büyük Veli bir müddet yemeğe baktıktan sonra buyurduki; *Biz bu yemeği yiyemeyiz.*
Yemek sahibi: Efendim kazancım *helal yoldandır,* dedi.
Şah-ı Nakşibend (ks) buyurduki;
"Evet bu yemekler helal yoldan temin edilmiştir. Lakin *Bu yemekleri pişiren kimse,
öfke halinde onu pişirmiş."*
```Eğer biz de bu yemekten yersek bizde de öfke hali oluşur. Onun için biz bu yemeği yiyemeyiz, dedi.```
Sonra şöyle devam etti:
*"Bir yiyecek şayet gaflet içinde, öfkeyle hazırlansa, onda hayır ve bereket olmaz.* Çünkü *ona nefis ve şeytan karışmıştır.*
Böyle bir yemeği yiyen kimsede *mutlaka bunun tesiri meydana gelir,* dedi.
```Demek ki, insan yemek hazırlarken hangi halette ise o hali yemeğe tesir ediyor.
O yemeği yiyene de o halet mutlaka tesir ediyor.```
O zaman Yemek yapan kişinin üzerine
*bazı yükümlülükler geliyor.*
Her kim yemeği yapacaksa o esnada güzelce *Abdest Almalı* ve İhlas ile *KALBTEN* yapmalıdır.
*Besmele ile başlayıp, zikirle devam etmeli, salavat ile bitirmeli ki, o zikrin o salavatın ve güzel niyetin tesiri oluşabilsin.
Ve sürekli yemek hazırlarken dilini o esnada Allahü Teala'nın zikri ile meşgul etmeli.*
Ve şöyle niyet etmeli;
```"Ya RABBi, kim bu yiyeceklerden
ve içeceklerden yerse, onlara öyle bir güç
ve kuvvet ver ki, SENİ zikredebilsinler,
SANA ibadet edebilsinler,
Salih ameller yapmaya muvaffak olabilsinler"```
Böyle yapılırsa Allahü Teala'nın izni ile
o yemeklerden yiyenlere Allahü Teala'nın hoşnut olacağı bu güzel hasletler oluşur...!!!
menüsküs
Kuyruk yağı kullan
Hayvansal kolojen krem bitkisel kolojen çay, iğde tozu ve kuyruk yağlı bitkisel krem tedavi setimizi tavsiye ediyoruz.
Murat Şifacı hocamın kuyruk yağı kremi muhteşem Osmanlı reçetesi. Kireçlenme, menüsküs yırtığı, sıvı kaybında, bel ve boyun fıtığında müthiş bir ürün. Kendisine kefilim. Telefonu 0535 268 19 64 Şifa olsun.
Kireçleme diz ağrısı için kesin çözüm menüsküs yıryığı için Koyun yada keçi gübresini kuru olanı toz haline getirin beş kiloluk salça kutusuna koyun üstünü geçecek kadar su ekleyin kaynatın on dakika sonra dizini saracak kadar lapa halinde ılıkken sarın bir bezle sonra sitreç bandı ile sarın gece sabaha kadar bekleyin sabah yıkayın bir kaç gün yapabilirsiniz birinci gün inşallah ağırı gider kireçler erir gider. not arkadaşlar sizden ricam kötü yorum yazmayın kuyun yada keçi binlerce bitkiden yer mutlaka şifa vardır tiksinmeyin çünki yediğimiz meyve zebze dibine koyup yiyoruz zaten kurduğu zaman bitki gibi oluyor oğuttüğünüzde bu gübreyi toz haline getirip yoğurda katıp yaralara egzama ya sürüyoruz dört günde bebek cildi gibi oluyor yara bere.
arakadaşlar bu yüntem mücerriptir
Peygamberimiz varken aranızda Allah size azab etmez " O yoksa istiğfariniz varsa yine azab etmez" Ramazan'ı şerif te istiğfar artınca yağmur ve kar geri geldi, susuzluk ve kuraklık bir nebze azalacak! Allah'ım içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi azab etme. Bizi imtihan etme, Biz imtihan ehli değiliz,habibin iltimasiyla bizi imtihansiz göçürüver. Âmîn
*RAMAZAN AYI, RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR*
*RAMAZAN AYI, RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR*








*[Tenbîhü’l-Gâfilîn]* bu mübarek ayın evvelinde rahmete ortasında magfirete sonunda da cehennemden azat olan kullar zümresine dahil olabilmek temennisiyle cuma ile hayırlı feyizli bereketli olalım inşaallah. *
*RAMAZAN AYI, RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR* ▪️👉 Allâhü Teâlâ, *Ramazan ayının her gecesi* şöyle bu
*RAMAZAN AYI, RAHMET VE MAĞFİRET AYIDIR*








*[Tenbîhü’l-Gâfilîn]* bu mübarek ayın evvelinde rahmete ortasında magfirete sonunda da cehennemden azat olan kullar zümresine dahil olabilmek temennisiyle cuma ile hayırlı feyizli bereketli olalım inşaallah. *
HELÂL KAZANMAK FARZDIR Cenâb-ı Hak, geçimlerini sağlamak ve iba
HELÂL KAZANMAK FARZDIR
Cenâb-ı Hak, geçimlerini sağlamak ve ibadetlerine yardımcı olmak üzere çalışıp kazanmayı kullarına farz kılmıştır. Her Müslümana ilmihâli öğrenmek farz olduğu gibi helâlinden kazanmak da farzdır.
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurmuşlardır ki:
“Helâl kazanmak, her Müslümana farzdır.”
“Helâl kazanmak, Allah yolunda düşmanlarla çarpışmak gibidir. Kim helâlinden kazanmak uğrunda yorgun hâlde gecelerse, muhakkak bağışlanmış olarak geceler.”
Bir gün Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, Sa‘d bin Muâz radıyallâhü anh ile musafaha etmişti. Sa‘d Hazretlerinin ellerinin nasırlanmış olduğunu görünce, sebebini suâl ettiler. O, “Ailemin geçimini sağlamak üzere kazma ve kürek ile hurmalığımda çalışıyorum.” dedi. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “İşte bunlar, Allâhü Teâlâ’nın sevdiği ellerdir.” buyurdular.
Buradan anlaşılacağı üzere kişi, ailesinin zarûrî ihtiyaçlarını temin için çalışırken bile yüksek derecelere nâil olabilir. Zira o, Allâh’ın farz kıldıklarını yerine getirmeye imkân kazanmak için çalışmaktadır.
İnsan, farzları edâ etmek için, beden kuvvetine muhtaçtır. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), “Müminin bedeni, bineğidir. Öyleyse ona iyi baksın.” Yani kâfî olan miktarı nefsinden kesmesin, buyurmuştur. Bu ise ancak, çalışıp kazanmakla elde edilir. Yine namaz için abdest, abdest için suyu koyacağı bir kap vesaire gerekir. Namazı kılmak için setr-i avret (avret mahallini örtmek) de şarttır. Setr-i avret, elbise ile olur. İşte bu gibi farzların yapılabilmesi için gereken her şey, çalışmakla elde edilir.
Hadîs-i şerîfte, “İbadet yahut cihâd, on cüzdür. Dokuzu helâl kazanmaktır.” buyurulmuştur. Yani ailesinin ihtiyaçlarını görmek için helâlinden kazanmak da bir ibadettir.
*!!!! KIYMETLİ ARKADAŞLAR !!!!!!!! Hazreti Allah;* Bİzleri,Sizleri, Ehlinizi, Çoluk Çocuğunuzu, Tüm Sevdiklerinizi, Cmlemizii ve cümle ümmeti muhammedi Son Nefese Kadar Son Nefes Dahil Her Nefeste*, Dünya ve Ahirette Mevlamızın Lütfuna, Keremine, Fazlına, Rahmetine, Razı ve Memnun olduğu Niyetlerde, Amellerde, Gayretlerde,Muvaffak kıldığı, *Cennet ve Cemali İlahîsine Nail eylediği* Hikmet Ehli Kıldığı, Bahtiyar Kullarından Eylesin. DUA EDER DUALARINIZI BEKLERİM. Amin..
*İHLAS SURESİNİN FAZİLETİ* *♦️İhlas Suresi, müşriklerin Peygamber Efendimize (SAV) gelerek bize rabbinin sıfatlarını anlat demesinin üzerine İhlas Suresi gönderilmiştir. İhlas Suresinde Allah'ın (cc) bazı sıfatları anlatılmaktadır. Pek çok hadisi şerifte de İhlas Suresinin faziletlerinden ve öneminden bahsedilmektedir.* *♦️Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle buyurur:* *“Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki bu sûre Kur’an’ın üçte birine denktir.” (Buhârî, Tevhid 1; Müslim, Misâfirîn 259)* *♦️Resûlullah (s.a.s.) sahâbîlerden birini bir seriyyenin başında kumandan olarak göndermişti. O mübârek sahâbî, arkadaşlarına namaz kıldırıyor, ancak kıraatini her defâsında İhlâs sûresi ile bitiriyordu. Medine-i Münevvere’ye döndüklerinde, durumu Allah Resûlü’ne haber verdiler. Efendimiz:* *“–Ona, niçin böyle yaptığını sorun!” buyurdu. Arkadaşları bunun sebebini sorduklarında* *Sahâbî:* *“Bu sûre, Rahmân’ın vasıflarını anlatmaktadır. Bu yüzden, onu okumayı seviyorum cevâbını verdi.* *Bunu öğrenen Peygamber Efendimiz (s.a.s.) şöyle buyurdu:* *“–Ona söyleyin, Allah Teâlâ da onu seviyor.” (Buhârî, Tevhîd 1)* *♦️Yine Peygamberimiz (s.a.s.), sevdiği için bu sureyi her namazda okuyan bir sahabîye:* *“Onu sevmen seni cennete götürür” müjdesini vermiştir.* *(Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân 11)* *♦️İhlâs Suresi Mekke döneminde inmiştir. 4 âyettir. İhlâs, اخلاص samimi olmak, dine içtenlikle bağlanmak “ibadet ve iyilikleri riyadan ve çıkar kaygılarından arındırıp sadece ve sadece Allah için yapmak” demektir.* بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴿١﴾ اَللّٰهُ الصَّمَدُۚ ﴿٢﴾ لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْۙ ﴿٣﴾ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُواً اَحَدٌ ﴿٤ *1-De ki: O Allah birdir* *2- Allah samed (her şey O’na muhtaç, O kimseye muhtaç değil)’dir.* *3- O doğurmamıştır ve doğurulmamıştır.* *4- Ve hiçbir şey O’nun dengi değildir.*
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)