“Dünyâ hayâtı azdan daha azdır. Ona âşık olan, alçakların alçağıdır. O sihriyle bir topluluğu sağır ve kör eder. Böylece onlar ortalıkta şaşkın ve delîlsiz ortalıkta kalırlar.”
- Ana Sayfa
- Ehl-i Sünnet Hanefi
- blogtaki Tüm bilgiler bilgi amaçlıdır araştırmadan doktorunuza danışmadan kullanmayın saygılar hepinize
- Kabe'nin yapılışında ki taşlar, 4 dağdan getirildi.Turi Sina, Cudi, Hira,Turi Zeydan dağlarından.
- Ayasofya Mozaikleri ne zaman sıvayla kapatıldı?
- Sohbet Bahçesi
- hadislerim
- guzel bilgiler. Bir de farz namazlardan sonra 14 defa ya vehhab okunur.
- Şeyh Edebali
- Mektubat-ı Şerif
- Genel Fıkhî Konular Zekat Namaz Oruç Hac
- CENNET NİMETLERİNİN EN GÜZELİ
9 Ocak 2024 Salı
CEHENNEMDEN UZAKLAŞTIRIP CENNETE GİRDİREN AMEL Muâz bin Cebel ( Radıyallâhü Anh) Hazretleri dedi ki: “Yâ Resûlallâh, beni cennete girdirecek, cehennemden uzaklaştıracak bir ameli bana bildiriniz” dedim. Buyurdular ki: “Muhakkak sen pek büyük ve güç işten suâl ettin. Lâkin muhakkak o amel, Cenâb-ı Hakk'ın kolaylaştırdığı kimse için pek kolaydır. Allâh’a ibâdet edersin, ona hiçbir şeyi şirk (Ortak) koşmazsın, namazını dosdoğru kılar, zekâtını verirsin, Ramazan orucunu tutarsın, Beytullâh'ı haccedersin.” Sonra şöyle buyurdular: “Sana hayrın kapılarını göstereyim mi? Oruç kalkandır, sadaka suyun ateşi söndürdüğü gibi günahları söndürür (Siler), kişinin geceleyin kıldığı namaz da günahları söndürür (Siler.)” Sonra Secde sûresinin 16 ve 17. âyetlerini okudular. Meâli: “Yanları yataklardan uzaklaşır (Gece kalkıp teheccüd namazı kılarlar), korku ve ümid içinde Rablerine duâ ederler ve onlar kendilerine verdiğimiz rızıklardan hayra harcarlar. O (Yataklarını terk ederek ibâdet edenlere) mükâfat olarak nelerin gizlenmiş olduğunu artık hiçbir kimse bilmiyor.” Sonra buyurdular: “Sana işin başını (Aslı ve temelini), direğini ve en zirvesini bildireyim mı?” “Evet, Yâ Resûlullâh” dedim. Buyurdular ki: “İşin başı islâm (Kelime-i şehâdeti söyleyerek îmânı izhâr etmek, açıklamak), direği namazdır, en zirvesi ise cihâddır.” Sonra buyurdular: “Sana bütün bunların îtimad ettiği, dayandığı şeyi bildireyim mi?” “Evet, "Yâ Resûlallâh“ dedim. Mübârek dilini tuttular ve “İşte buna sâhip ol" buyurdular. “Yâ Resûlallâh, bizler söylediklerimizden mesul müyüz?” dedim. Buyurdular ki: “İnsanları yüzleri üzere yâhut burunları üzere ateşe atan şey ancak (Küfür ve yalan söylemek, söğmek, lânet, iftirâ, gıybet, dedikodu etmek ve benzeri gibi) dillerinin yaptıkları değil midir?” (İ. Hakkı Bursevî, Kırk Hadîs-i Şerîf) قَالَ رَسُولُ الله صلى الله عليه وسلم: حَيَاتِي خَيْرٌ لَكُمْ تُحَدِّثُونَ وَنُحَدِّثُ لَكُمْ وَوَفَاتِي خَيْرٌ لَكُمْ تُعْرِضُ عَلَيَّ أعْمَالُكُمْ فَمَا رَأيْتُ مِنْ خَيْرِ حَمِدْتُ اللهَ عَلَيْهِ وَمَا رَأيْتُ مِنْ شَرٍّ اِسْتَغْفَرْتُ اللهَ لَكُمْ. (البزار) Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Hayatta olmam sizin için hayırlıdır, benimle konuşursunuz ben de sizinle konuşurum. Vefâtım da sizin için hayırlıdır. Amelleriniz bana arz olunur. Hayırlı gördüklerim için Allâh’a hamd ederim. Kötü gördüklerim için ise sizin için Allâh’a istiğfar ederim.” ( Müsnedü'l-Bezzâr)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder